Ceza Davasında Kimler Katılan Olabilir? Geleceğin Adalet Sahnesine Dair Bir Beyin Fırtınası Haydi gelin, geleceğin adalet sahnesinde kısa bir yolculuğa çıkalım. Belki de birkaç yıl sonra ceza davalarının salonları, yalnızca mağdur ve sanıkla sınırlı kalmayacak. Belki de toplumsal dinamikler, teknolojik gelişmeler ve hukukun dönüşen çehresiyle birlikte “katılan” kavramı bambaşka bir anlam kazanacak. Bu yazı, hem bugünün hukuk düzenini anlamaya hem de geleceğin olası senaryoları hakkında birlikte düşünmeye davet ediyor. İşte tam da bu noktada kadınlar ve erkekler arasındaki farklı bakış açıları devreye giriyor. Erkeklerin daha stratejik ve analitik bir çerçeveden bakarak “kimlerin davaya dahil olabileceğini” sistematik biçimde analiz etmesi, kadınların…
Yorum BırakEnerji Dolu Tüyolar Yazılar
Erkek Sünnet Olmazsa Ne Olur Dinen? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Bir Bakış Eğitim dünyasında sıkça karşılaştığımız bir anlayış vardır: Öğrenme, yalnızca bilgi edinmek değil, aynı zamanda bu bilgiyi içselleştirerek hayata geçirmek anlamına gelir. Bir insan, bir konuyu öğrendiğinde yalnızca aklına kazandırmakla kalmaz; bu bilgi onun davranışlarını, değerlerini ve dünya görüşünü de dönüştürür. İşte bu dönüştürücü gücün etkisiyle, bugün sizlere oldukça derin ve çok yönlü bir soruya dair pedagojik bir bakış açısı sunmak istiyorum: Erkek sünnet olmazsa ne olur dinen? Bu sorunun cevabını ararken, hem bireysel hem de toplumsal düzeydeki etkilerini inceleyecek, dinî boyutunu ve toplumsal gelenekleri pedagojik bir bakış açısıyla ele…
Yorum BırakDenizli’de Hangi Dağlar Var? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Ekonomi, kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları üzerine yoğunlaşan bir bilim dalıdır. Her birey ve toplum, sınırlı kaynaklarla karşı karşıya kalır ve bu kaynakları en verimli şekilde kullanmak için çeşitli kararlar alır. Ekonomistlerin temel sorusu, bu kararların toplumsal refahı nasıl şekillendirdiğidir. Denizli’nin dağları, yalnızca doğal zenginlikler olarak değil, aynı zamanda bölgesel ekonomi üzerinde de önemli etkiler yaratabilecek birer stratejik kaynaktır. Bu yazıda, Denizli’deki dağları ekonomi perspektifinden ele alarak, bu doğal varlıkların bölge ekonomisine olan katkılarını, piyasa dinamikleri ve bireysel kararlar çerçevesinde inceleyeceğiz. Denizli’nin Dağları ve Doğal Kaynaklar Denizli, Türkiye’nin Batı Anadolu Bölgesi’nde yer…
Yorum Bırak“Benimle Dans Eder Misin?” Yarışması Kim Kazandı? Antropolojik Bir Bakış Her kültür, kendine özgü ritüeller, semboller ve topluluk yapılarıyla farklı kimlikler yaratır. Antropologlar olarak, bu çeşitliliği anlamak, yalnızca toplumsal yapıları çözümlemekle kalmaz, aynı zamanda insanın doğasını, davranışlarını ve kendisini ifade ediş biçimlerini derinlemesine keşfetmemize de olanak tanır. Bazen bir yarışma, bir toplumun içsel dinamiklerini ve değerlerini anlamamıza yardımcı olabilir. Türkiye’de büyük bir popülerlik kazanmış olan “Benimle Dans Eder Misin?” yarışması da tam böyle bir örnek. Hem eğlenceli hem de düşündürücü olan bu yarışma, antropolojik bir bakış açısıyla incelendiğinde, kültürel kimlik, toplumun değerleri ve topluluk ilişkileri hakkında önemli ipuçları sunar. Dansın…
Yorum Bırak1 Ton Plastik Kaç TL? Toplumsal Yapılar, Cinsiyet Rolleri ve Plastik Kültürü Üzerine Bir Analiz Toplumların yapısını ve bireylerin bu yapılarla nasıl etkileşimde bulunduklarını anlamak, sosyal bilimlerin en temel sorularından biridir. Özellikle, gündelik hayatımızda kullanılan materyallerin, kültürel normlarımız ve toplumsal değerlerimizle nasıl iç içe geçtiğini sorgulamak, bu soruyu bir adım daha ileriye taşır. Plastik, modern dünyada hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli bir yer tutuyor. Ancak, plastik yalnızca bir malzeme değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rolleri ve kültürel pratiklerle şekillenen bir tüketim nesnesidir. Toplumsal Yapılar ve Plastik Kültürü Bugün, bir ton plastiğin maliyeti, ekonomik ve çevresel faktörlere bağlı olarak…
Yorum BırakIvme Almak Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme Bir psikolog olarak insan davranışlarını anlamak, çözümlemek ve daha derin bir perspektiften incelemek benim için bir keşif süreci gibi. Bazen, davranışlar yalnızca yüzeysel bir tepki olarak görünürken, arkasında çok daha karmaşık bir psikolojik yapının yatıyor olduğunu fark ederim. İnsanın yaşadığı her an, onun bilinçli ya da bilinçsiz olarak yönlendirdiği bir ivme, bir hızlanma anlamına gelebilir. Peki, “ivme almak” ne demek? Bu kavramın psikolojik açıdan ne gibi derin anlamlar taşıdığını hiç düşündünüz mü? Bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden bu soruya birlikte göz atalım. Ivme Almak: Hızlanmak ve Gelişmek Arasındaki İnce Çizgi Günlük…
Yorum BırakGüç, Dil ve İktidar: İnsan Kaç Yaşına Kadar Dil Öğrenebilir? Bir siyaset bilimci olarak, her zaman şu soruya geri dönerim: Dil yalnızca bir iletişim aracı mıdır, yoksa iktidarın en sofistike biçimi mi? Toplumsal düzenin en temel taşı olan dil, bireylerin dünyayı nasıl algıladığını, kimlerle dayanışma kurduğunu ve nasıl direndiğini belirler. İnsan kaç yaşına kadar dil öğrenebilir sorusu, yalnızca biyolojik bir mesele değil; aynı zamanda ideolojik, toplumsal ve siyasal bir meseledir. Çünkü dili öğrenmek, bir düzeni anlamak, o düzenin içinde yer almak ve bazen de ona karşı durmak anlamına gelir. Dil Öğrenme Yaşı: Biyolojiden Politikaya “Kritik Dönem” Teorisi ve Toplumsal Gerçeklik…
Yorum BırakHolozoik Ne Demek Biyoloji? Canlılığın Felsefi Derinliği Üzerine Bir İnceleme İnsan zihni, varlığı anlamlandırma çabasını hiçbir zaman bırakmamıştır. “Yaşamak” dediğimiz olgu, yalnızca biyolojik bir süreç değil; aynı zamanda bir ontolojik ve epistemolojik sorgulama alanıdır. “Holozoik” kavramı, ilk bakışta yalnızca biyolojiye ait teknik bir terim gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde, yaşamın doğasına dair felsefi kapılar aralar. Holozoik Beslenme: Biyolojik Bir Gerçek, Felsefi Bir Sembol Biyoloji açısından holozoik, hayvanların ve bazı protistlerin beslenme biçimini tanımlar: organizma, katı ya da sıvı besinleri alır, sindirir ve özümser. Yani yaşam, başka bir yaşamın üzerinden sürer. Bu süreç, doğanın döngüsünü simgeler; yaşam, yaşamla beslenir. Bu döngüde…
Yorum BırakUyurken Neden Bir Yerden Düşüyormuş Gibi Oluruz? Bir Hikâyenin İçinde Bilimin Sessiz Cevabı İçten Bir Başlangıç: Bir Hikâye Anlatmak İsterim Sana Bazı anlar vardır ki, uykunun tam ortasında aniden kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi atar. Gözlerimizi açarız, nefesimiz hızlanır, sanki bir uçurumdan düşüyormuşuz gibi oluruz. Hepimiz yaşadık bunu. İşte bugün sana bu hissi sadece bilimsel bir gerçek olarak değil, bir hikâyenin içinden anlatmak istiyorum. Çünkü bazen en karmaşık şeyleri anlamanın yolu, onları bir yaşam kesitinde hissetmektir. Bu hikâyede iki kişi var: Ali ve Elif. Biri stratejik aklın temsilcisi, diğeri empatik kalbin sesi. Onların gecesinde saklı bir cevap var… Ali ve Elif’in…
Yorum BırakGüve Neyi Sevmez? — Antropolojik Bir Bakışla Kültür, Ritüel ve Sembollerin Dansı Bir antropolog olarak dünyayı dolaştığınızı hayal edin. Her köyde, her evde, her kültürde sizi karşılayan farklı kokular, renkler ve inanışlar vardır. Fakat ilginçtir ki, hemen her toplumun ortak bir düşmanı vardır: güve. O küçük, sessiz ve sabırlı canlı, yalnızca yünlere değil, insanın sahiplenme arzusuna da musallat olur. Peki, güve neyi sevmez? Bu sorunun yanıtı yalnızca biyolojide değil; kültürlerin sembollerinde, inançlarında ve yaşam biçimlerinde gizlidir. Güve: Kültürel Bir Sembol Olarak Yok Oluşun Habercisi Birçok toplumda güve, çürümenin ve unutuluşun sembolüdür. Kumaşları kemiren bu küçük böcek, insan emeğini, sabrını ve…
Yorum Bırak